ABD de 1820-1945 yılları arasında ilaç kodeksinde şifalı bitki olarak geçmiş fakat 1945’ten itibaren antibiyotiklerin devreye girmesi ile unutulmuştur. Yeni yapılan araştırmalarda Grip otunun aspirin gibi etkili olduğu ve yan tesirinin de olmaması nedeni ile tercih edilmeye başlandığı gözlenmektedir.
çiçek açtığı aylarda 5-10cm yukarıdan kesilerek demet yapılır. Kuru ve havadar yerde kurutulduktan sonra iri ve odunsu gövde atılarak geri kalan kısmı ince kıyılarak özel kaplarda muhafaza edilir. Şayet tentürü yapılacak ise yaprak, çiçek ve sürgünleri taze iken (kuru da olabilir) ince kıyılarak işlenir. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri asla Güneş altında kurutulmaz . mutlaka gölgede kurutulmalıdır.
Araştırmalara göre başta gribe karşı kullanılır. Halk arasında başta; grip, üşütmeli hastalıklar, ateşli bulaşıcı hastalıklar, üst solunum yollarındaki balgam, hava değişimi nedeni ile halsizlik, dermansızlık, kemiklerin ağrıma ve sızlaması ve migrene karşı kullanılır. Ayrıca öksürük, bronşit, nefes darlığı, ses kısılması ve romatizmaya karşı etkili olduğu iddia edilmektedir.
Antibiyotikler bakterileri Zarasız hale getiren demektir. Bundan da anlaşılacağı gibi virüslere karşı antibiyotikler etkili değildir. Grip ve diğer bulaşıcı hastalıklara ise virüsler sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalar Grip otunun gribe sebep olan bakteri ve virüsleri zararsız hale getirdiği ve böylece antibiyotiklerden daha iyi olduğunu ortaya koymuştur
Çayı:
İnce kıyılmış Grip otundan bir kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülerek içilir. Aşırı dozajda içilirse bulantı ve kusmaya neden olabilir.