Kalabar Baklası
Kalbar baklasının çok çok zehirli olması nedeni ile çayı içilmez. kalabar baklası sadece natürel ilaç yapımında kulanılır. Eskiden başta Nijerya, Gabun ve Kamerun gibi ülkelerde suçlulara kalabar bakalası yedirilir, şayet suçlu ölürse, suçluluğu isabet etmiş olur, eğer ölmez ise suçsuz olduğuna kanaat getirilirdi. Sadece Nijeryanın bir eyaletinde bir yılda 120 kişinin kalabar ile öldürüldüğü ingiliz asıllı misyoner tarafından tesbit edilmiştir.
İngiliz hükümeti ile Nijerya arasında kalabar baklasının kulanımının her ne şekilde olursa olsun yasaklanması için anlaşma yapılmıştır. Günümüzde kalabar baklası hükümetlerin denetiminde özel olarak yetiştirilmekte ve bu bitkinin büyük bir kısmı physostigma elde etmek için ekstresi yapılmaktadır.
Vatanı Nijerya, Gabun ve Kamerun olup zamanla önce ortabatı Afrika ülkelerinden Kongodan Sierra Leone kadar geniş bir alana yayılmış, sonra Berezilya ve Hindistanda kültür bitkisi olarak yetiştirilmeye başalanmıştır. Kalabar boyu 15 metreyi bulan çok yıllık sürekli yeşil bir sarmaşıktır, çevresindeki Ağaçlara tırmanarak yaşar.
Yaprakları üçlü olarak bir arada bulunur, ortasındaki yaprak yumurta şeklinde, uca doğru hafif sivrice, yandaki yapraklar kalp veya yumurta şeklinde, 10-15 cm uzunluğunda, 5-8 cm genişliğinde, sapı 5-10 cm uzunluğunda ve yeşil renklidir.
Çiçekleri yaprak sapı dibinden çıkan uzun bir sap üzerinde sık bir şekilde dizilmiş olup, her biri hafif geriye doğru kıvrık şekilde dizilmiş, pempe, kırmızı veya kiraz rengindedir.
Meyveleri 10-15 cm uzunluğunda 3-5 cm genişliğinde fasulye meyvesi şeklinde içinde 1-3 adet böbrek şeklinde 2-3 cm uzunluğunda 1-1,5 cm eninde koyu kahve rengimsi veya dışı siyah içi beyaz tohumlara sahiptir.
Ekvatorun kuzeyindeki tropik ülkelerde Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında olgunlaşan kalabar kapsülleri toplanarak içindeki baklaları çıkarılır ve kurutulur. Kalabar baklasının birleşimindeki physostigin ve diğerleri damıtılarak veya ekstresi yapılarak elde edilir ve natürel ilaç yapmında kulanılır.
Araştırmalara göre günümüzde kalabar bakalası physostigmin elde etmek içi yetiştirilir. Physostigmin başta: Göz hastalıkları özeliklede miotikum (gözbebeklerini büzücü) ilaç yapımında kulanılır.
Physostigmin gözdamarlarına ancak % 0,2 oranında katılanılır, zira % 1’i dahi öldürücü olabilir. Physostgmin kolinesterazın (chlinesterase) çoğalamasını önler ve dolaylı olarak göz bebeğini küçültür, böylece göz içinde glokom (karasu) oluşmasını önler vede gözdeki iç basıncı azalır.
Uzun süre kulanılması halinde etkisinin azalması sözkonusu olacağından jaborandiden elde edilen bir başka miotik (gözbebeğini büzücü) olan pilocarpinle birlikte kulanılması daha uygundur.
Physostigminin bir diğer özeliği ise güzelavratotundan elde edilen tentür veya atropin damlasından dolayı ortaya çıkan zehirlenmeler ve ok zehiri ile zehirlenmelere karşı kulanılır.
Ayrıca atropin, scopolamin ve phenothiazinen gibi maddelerle zehirlenmelerde ilk akala gelen panzehir physostgmindir, bu nedenle bu panzehir hemen hemen bütün hastanelerde bulunur.
Physostigmin beyine etki ederek burada üretilen asetilkolinin azalmasını ve çözülmesini önler vede dolaylı olarak yaşlılarda görülen bunamayı önler. Fakat bu konuda henüz bir ilaç imal edilmemiştir. Bu konuda detaylı bir klinik araştırması şartır.
Çok zehirli olduğundan ham olarak kulanılması tavsiye edilmez. Kalabar Baklasının kurutulmuş tohumları doğal ilaç yapımında kullanılır. Çok zehirli bir bitkidir. Kas kramplarına ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olabileceği gibi ölümlere de yol açabilir. Bu nedenle, bitki olarak kullanılmaz. Doğal ilaç yapımında ham madde olarak kullanılır.
kaynak: Alternatif tıp